HPV (Genital Siğil)

HPV Nedir?

HPV (Human Papillomavirus), İnsan Papillomavirüsü olarak bilinen, cilt ve mukozal yüzeylerde enfeksiyona neden olabilen, çok sayıda virüs tipinden oluşan bir virüs ailesidir. HPV, özellikle genital bölge, ağız, boğaz, yutak, anus ve elle temas edilen cilt bölgeleri üzerinde enfeksiyonlara yol açabilir.

HPV, cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyonlardan biridir ve bu virüsün çoğu türü belirtilere yol açmaz. Ancak bazı türler, genital siğiller (genital wart) veya daha ciddi hastalıklar, örneğin rahim ağzı kanseri, penis kanseri, boğaz kanseri ve anal kanser gibi durumlara neden olabilir. HPV’nin yaklaşık 200 farklı türü bulunur, bunlardan bazıları zararsızken, bazıları kanser gelişimine yol açabilecek genetik değişikliklere neden olabilir.

HPV’nin yüksek riskli türleri, kanser oluşumuyla ilişkilendirilirken, düşük riskli türleri daha çok genital siğil gibi lezyonlara yol açar.

HPV Türleri

HPV (Human Papillomavirus), yaklaşık 200 farklı türü olan bir virüs ailesidir. Bu türler, genellikle düşük riskli ve yüksek riskli olmak üzere iki ana gruba ayrılır. HPV türleri, ciltte veya mukoza zarlarında enfeksiyonlara yol açabilir ve bazıları kanser gelişimi ile ilişkilidir.

1. Düşük Riskli HPV Türleri

Bu türler genellikle genital siğil (genital wart) gibi zararsız lezyonlara neden olur. Kanser riski taşımazlar, ancak estetik veya rahatlık açısından sorunlara yol açabilirler.

HPV 6 ve HPV 11: Genital siğillerin en yaygın nedenlerindendir. Genital bölgede, anüs veya ağızda siğiller oluşmasına yol açabilir. Bu türler kanser riskine neden olmaz, ancak tedavi edilmedikleri takdirde tekrarlayabilirler.
HPV 40, 42, 43 ve 44: Genital bölgede düşük riskli siğil oluşumuna yol açabilir. Ayrıca, bunlar bazen ağız veya boğazda da enfeksiyona neden olabilirler.

Bu türler, kanser riski taşımadığı için genellikle daha hafif enfeksiyonlara yol açar ve çoğu zaman vücut tarafından kendiliğinden temizlenir.

2. Yüksek Riskli HPV Türleri

Yüksek riskli HPV türleri, kanser riskini artıran virüslerdir. Bu türler genellikle rahim ağzı kanseri, penis kanseri, anal kanser, ve boğaz kanseri gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

HPV 16: Rahim ağzı kanseri (serviks kanseri) başta olmak üzere, anal, penis, vulva ve boğaz kanserlerine yol açabilen en yaygın yüksek riskli HPV türüdür.
HPV 18: HPV 16 ile benzer şekilde, rahim ağzı kanseri riskini artıran bir diğer yüksek riskli türdür. Ayrıca, diğer genital kanserlerle de ilişkilidir.
HPV 31, 33, 45, 52, 58: Bu türler de rahim ağzı kanseri ve diğer genital kanserlerle ilişkilidir. HPV 16 ve HPV 18’e kıyasla daha az yaygın olsa da, bunlar da yüksek riskli HPV türlerindendir.

3. Diğer HPV Türleri

HPV 1, 2, 3, 4: Ciltte görülen siğillere neden olan türlerdir. Bu türler genellikle düşük riskli kabul edilir ve cilt siğilleri (verruka vulgaris) gibi sorunlara yol açar. Cinsel bölgelerde de enfeksiyonlara neden olabilirler.
HPV 5, 8: Genellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde (örneğin, HIV pozitif bireylerde) daha sık görülür ve cilt kanserlerine neden olabilir.

Genital Siğil Nedir?

Genital Siğil, Human Papillomavirus (HPV) enfeksiyonunun bir sonucu olarak genital bölgede (vajina, penis, anus, kasıklar, uyluklar) oluşan küçük, etli, kabarık büyümelerdir. Genital siğiller, HPV’nin düşük riskli türleri tarafından tetiklenir, özellikle HPV 6 ve HPV 11 gibi türler bu lezyonların en yaygın nedenlerindendir.

Genital siğiller genellikle zararsızdır, ancak estetik açıdan rahatsız edici olabilir ve bazen kaşıntı veya rahatsızlık yaratabilir. Bunlar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar arasında en yaygın olanlardan biridir.

HPV’nin Bulaşma Yolları

HPV (Human Papillomavirus), çoğunlukla cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon olsa da, deri teması yoluyla da geçebilir. HPV’nin bulaşma yolları şunlardır:

1. Cinsel Yolla Bulaşma

Korunmasız cinsel ilişki: HPV, vajinal, anal ve oral cinsel ilişki sırasında bulaşabilir. Cinsel partnerler arasında virüs, cilt ve mukozal yüzeylerle temasa geçtiği için bulaşma riski yüksektir.
Prezervatifin Tam Koruma Sağlamaması: Prezervatif, genital bölgedeki HPV’nin yayılmasını azaltabilse de, HPV deri ile temasla bulaşabilen bir virüs olduğu için prezervatif kullanımı tamamen koruma sağlamaz. HPV, prezervatifin korumadığı bölgelerde de enfeksiyon oluşturabilir.

2. Deri Temasıyla Bulaşma

Cilt teması: HPV, cilt teması yoluyla da bulaşabilir. Özellikle siğillerin bulunduğu alanlara doğrudan temas etmek, virüsün geçmesine neden olabilir. Bu yüzden, HPV’li kişiyle cilt teması (örneğin, tokalaşma, öpüşme) riski taşır, ancak bu bulaşma yolları cinsel yolla bulaşma kadar yaygın değildir.
Halka açık alanlarda temas: Havuzlar, spor salonları, sauna gibi ortak kullanılan alanlarda, özellikle HPV’ye duyarlı cilt yüzeylerinde bulaşma riski olabilir.

3. Doğum Sırasında Bulaşma

Anneden bebeğe geçiş: Doğum sırasında, enfekte olan anneden, doğum kanalından geçen bebeğe HPV geçebilir. Bu, özellikle genital siğillerin bulunduğu durumda risklidir. Doğum sırasında HPV’li annelerden bebeklerine enfeksiyon bulaşabilir ve bebekte respiratuar papillomatozis gibi rahatsızlıklara neden olabilir.

4. Kontamine Olmuş Eşyalarla Bulaşma

HPV, genellikle bireysel kullanım eşyalarıyla (havlu, tıraş bıçağı, iç çamaşırı gibi) bulaşmaz. Ancak, bazı durumlarda bu tür eşyalarla temas sonucu virüs geçişi olabilir. Yine de, bu yol çok yaygın değildir.

HPV ile Genital Siğil Arasındaki İlişki

HPV (Human Papillomavirus), genital siğillerin başlıca nedenidir. Genital siğiller, HPV’nin düşük riskli türlerinin neden olduğu ciltteki etli, kabarık, genellikle ağrısız büyümelerdir. HPV’nin düşük riskli türleri (özellikle HPV 6 ve HPV 11) genital bölgede siğil oluşumuna yol açarken, bu türler kanser riski taşımazlar.

HPV ve Genital Siğiller Arasındaki İlişki:

HPV Enfeksiyonu ve Genital Siğiller: HPV enfeksiyonunun çoğu zaman belirti vermediği için, genital siğiller, HPV enfeksiyonunun belirgin bir belirtisi olabilir. HPV 6 ve HPV 11 gibi türler, genellikle genital bölgede karnıbahar benzeri siğillerin oluşmasına neden olur.
Düşük Riskli HPV Türleri: HPV’nin düşük riskli türleri, genellikle genital siğillere yol açar. Bu türler, kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açmaz, ancak cinsel ilişki sırasında estetik veya rahatsızlık yaratabilir.
Bulaşma Yolu: Genital siğiller, HPV ile bulaşan cinsel yolla, korunmasız cinsel ilişki sırasında geçer. Cilt teması ile de bulaşabilir, ancak cinsel temas bu bulaşma yolunun en yaygın şeklidir.
HPV’nin Vücutta Bulaşma Süreci: HPV virüsü, genital bölgede mikro yaralar veya hasar olan alanlardan vücuda girer. Siğiller, HPV’nin enfekte ettiği cilt hücrelerinde çoğalması sonucu oluşur. Siğiller zamanla kendi kendine iyileşebilir, ancak genellikle tedavi edilmeden kaybolmazlar ve tekrar edebilirler.

Genital Siğillerin İleri Evresi:

Bazı HPV türleri siğil oluşumuna yol açarken, diğer türler (örneğin, HPV 16 ve HPV 18) kanser gibi daha ciddi sorunlara yol açabilir. Ancak HPV 6 ve HPV 11 gibi düşük riskli türler, yalnızca genital siğiller gibi zararsız enfeksiyonlar ile ilişkilidir.

HPV Belirtileri

HPV (Human Papillomavirus) enfeksiyonunun belirtileri, enfeksiyonun türüne ve vücuttaki etkilerine bağlı olarak değişir. Çoğu HPV enfeksiyonu belirti vermez ve kişinin farkında olmadan geçebilir. Bununla birlikte, bazı HPV türleri belirgin belirtilere yol açabilir. Aşağıda, HPV enfeksiyonunun yaygın belirtileri sıralanmıştır:

1. Genital Siğiller

Karnıbahar benzeri küçük, etli, kabarık çıkıntılar
Genital bölge, penis, vajina, anus veya kasıklar gibi yerlerde oluşabilir.
Genellikle ağrısızdır, ancak bazen kaşıntı, rahatsızlık veya kanama yapabilir.
Cinsel ilişki sırasında rahatsızlık hissi oluşturabilir.

2. Ağız ve Boğaz Bölgesinde Siğiller (Oral HPV)

Ağız içinde, boğazda veya dudaklarda siğillerin oluşması.
Genellikle HPV’nin oral yolla bulaşan türleri ile ilişkilidir.
Boğazda ağrı, yutkunma güçlüğü ve ses değişiklikleri gibi belirtiler olabilir.

3. Servikal (Rahim Ağzı) Değişiklikler

HPV, özellikle HPV 16 ve HPV 18 gibi yüksek riskli türler, rahim ağzında kanser öncesi hücresel değişikliklere yol açabilir. Bu, genellikle belirti vermez, ancak düzenli Pap smear testleri ile tespit edilebilir.
Rahim ağzındaki hücresel değişiklikler servikal displazi olarak adlandırılır ve kanser öncesi durumlardır.

4. Kanama ve Ağrı (Kadınlarda)

Genital siğiller bazen cinsel ilişki sırasında veya vajinal kanama ile ilişkilidir.
Rahim ağzındaki hücresel değişiklikler veya siğiller, kanama veya ağrıya yol açabilir.

5. Anüs Bölgesinde Siğiller

HPV’nin anüs bölgesinde oluşturduğu siğiller, genellikle kaşıntı veya rahatsızlık yaratabilir.
Anüs çevresindeki siğiller, bazen kanama veya ağrıya neden olabilir.

6. Ağız Kanseri (Boğaz Kanseri)

HPV’nin yüksek riskli türleri, ağız kanseri veya boğaz kanseri gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu kanserler ses kısıklığı, ağızda yaralar, yutkunma güçlüğü, veya ağrı gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

HPV’nin Genelde Belirti Vermemesi

Çoğu HPV enfeksiyonu belirti vermez ve vücut tarafından doğal olarak temizlenir. Bu durumda kişi enfekte olsa bile, hiçbir semptom göstermez.
HPV’nin bazı türleri, yıllar sonra belirtiler oluşturabilir, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri önemlidir.

HPV Tedavi Yöntemleri

HPV (Human Papillomavirus) için doğrudan bir tedavi yoktur, çünkü HPV enfeksiyonları genellikle kendi kendine iyileşir. Ancak HPV’nin yol açtığı belirtiler ve hastalıklar tedavi edilebilir. HPV’nin düşük riskli türleri genellikle genital siğillere neden olurken, yüksek riskli türler ise servikal kanser gibi daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. HPV tedavisinde kullanılan yöntemler, enfeksiyonun türüne ve etkilerine göre değişir.

1. Genital Siğillerin Tedavisi

HPV’nin düşük riskli türleri (örneğin, HPV 6 ve HPV 11) genital siğillere yol açabilir. Bu siğillerin tedavi edilmesi gerekebilir, çünkü genellikle rahatsızlık yaratabilir, ancak kanser riski oluşturmazlar. Tedavi yöntemleri şunlardır:

1. Topikal Tedavi

Kriyoterapi (Dondurma tedavisi): Siğillerin sıvı nitrojenle dondurulması yöntemiyle tedavi edilir.
Topikal ilaçlar: Imiquimod (Aldara) veya podofilox (Condylox) gibi ilaçlar siğillerin tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlar bağışıklık sistemini uyararak siğillerin küçülmesini sağlar.
Trikloroasetik Asit (TCA): Siğillerin üzerine uygulanan kimyasal bir çözücüdür.

1. Lezyonların Koter Kryo veya Konvansıyonel Laser ile temizlenmesi

Siğillerin lazerle yok edilmesi sağlanabilir. En etkili yöntemlerdendir.

2. Servikal Değişikliklerin Tedavisi

HPV’nin yüksek riskli türleri (örneğin, HPV 16 ve HPV 18), rahim ağzında kanser öncesi değişikliklere yol açabilir. Bu durum servikal displazi olarak bilinir ve tedavi edilmezse rahim ağzı kanserine dönüşebilir. Tedavi seçenekleri şunlardır:

1. Pap Smear ve HPV Testi ile İzleme

Servikal hücresel değişiklikler Pap smear testi ile tespit edildikten sonra, belirli aralıklarla izlenebilir. Küçük değişiklikler zamanla kendi kendine düzelebilir.

1. Kolposkopi ve Biyopsi

Eğer Pap smear sonucu anormalse, doktor kolposkopi yaparak servikal bölgeyi daha ayrıntılı inceler ve gerekirse biyopsi alır.

1. Tedavi Edici Prosedürler

Lazer tedavisi: Kanser öncesi hücresel değişikliklerin lazerle yakılması.
Konizasyon: Servikal dokunun bir kısmının cerrahi olarak çıkarılması.
Kriyoterapi: Servikal hücrelerin dondurulması.

3. Oral HPV ve Boğaz Kanseri Tedavisi

HPV’nin yüksek riskli türleri, oral kanser veya boğaz kanseri gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Bu tür kanserlerin tedavisi genellikle şunları içerir:

1. Cerrahi Müdahale

Kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılması.

1. Radyoterapi

Kanserli hücrelerin yok edilmesi için ışın tedavisi.

1. Kemoterapi

Kanserin tedavisinde ilaç tedavisi.

4. Aşı ile Korunma

HPV aşısı (Gardasil veya Cervarix), özellikle HPV’nin yüksek riskli türlerinden korunmayı sağlar. Aşı, genital kanserler, servikal displazi ve genital siğillerin önlenmesine yardımcı olur. Aşı, genellikle genç yaşlarda uygulanır, ancak daha ileri yaşlarda da uygulanabilir.

5. Bağışıklık Sistemi Desteği

HPV enfeksiyonları genellikle bağışıklık sistemi tarafından temizlenir, ancak bazı kişilerde bağışıklık sistemi zayıf olabilir ve enfeksiyon daha uzun süre devam edebilir. Bu durumda, bağışıklık sistemini desteklemek için genel sağlık önlemleri ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilebilir.